Aklınız karışmasın, Türkbükü ile Göltürkbükü aynı yerdir. Türkkbükü son yıllarda özellikle ünlü isimlerin tercih ettiği beach’leriyle popüler bir sahil beldesidir. Türkbükü’nün yanı başında ise Gölköy adında bir köy vardır. Son yıllarda bu iki tatil beldesi artık birleşmiş, bölgenin tamamına Göltürkbükü denilmeye başlamıştır.
Bodrum merkezine 17 km uzaklıktaki Göltürkbükü’ne özel aracınız yoksa minibüsler ya da dolmuşlarla da ulaşım mümkün. Eğer Bodrum dışından özel aracınızla geliyorsanız, Göltürkbükü’ne girmek için Bodrum şehir merkezinden geçmenize gerek yok. Torba sapağından döndüğünüzde sizi karşılayan Göltürkbükü tabelasını izlemeniz yeterli. Yolun sonunda kendinizi bir anda Türkiye’nin en gözde tatil yöresinde bulacaksınız. Mübadele öncesinde bir Rum köyü olan ve Rumbükü olarak anılan belde bugün yaklaşık 580 bin m2 üzerinde yayılmış bir tatil yöresidir. Bu coğrafya aynı zamanda Bodrum’un tek ormanlık alanıdır.
Aradığınız her şey Göltürkbükü’nde bir arada
Çam ormanları içinde kaybolup doğayla baş başa bir gün mü geçirmek istiyorsunuz? Gündüz beach’lerde, gece partilerde çılgınca eğlenmeyi mi hayal ediyorsunuz? Turkuaz denizlerde yüzmeyi, yumuşacık kumu olan sahillerde güneşlenmeyi mi arıyorsunuz? Kır lokantalarında Bodrum kahvaltılarının tadına varmak, geceleri ustaca hazırlanmış lezzetler tatmayı mı düşlüyorsunuz? Yoksa daha çok tarihi kalıntıları keşfetmeyi mi seviyorsunuz?
Burası sizin için biçilmiş kaftan. Eğer bir de yat, gulet ya da yelkenli kiralamak isterseniz, özgürce hayatınızın en güzel tatilini yaşayabilir, yakın çevredeki Cennet Koyu, Kızılkoy, Tavşan Adası, Hattat Koyu ve Pırasa Adası gibi eşsiz mekanların ve güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz.
Göltürkbükü’nde keşfedeceğiniz yerlerden bazıları
Issızlığın ortasında bir koy: Cennet Koyu
Bu koy Göltürkbükü’ndeki en bakir koylardan biri. Mavi bayraklı denizi ılık ve kristal berraklığında. Karaya doğru ince uzun bir girintiden oluşan bu koy, yavaş yavaş derinleşiyor, bu yüzden çocuklu aileler için güvenli. Çam ormanı içindeki koy özellikle yatçıların en sevdiği yerlerden biri. Burada sabah güneşini karşılamak, akşam güneşini batırmak, yattan denize dalmak ya da güvertede bir akşam yemeğine oturmak yüzde yüz bir ayrıcalık. Yatla gelmeyenler içinse ormanda kamp kurmak serbest ancak ateş yakmak kesinlikle yasak.
Kimsesiz kaya mezarlarının ülkesi: Madnasa Antik kenti
Lelegler, Bodrum yarımadası üzerinde hakim olmuş bilinen ilk uygarlıktı. Özellikle Akyarlar’ı tanıttığımız yazıda Leleg uygarlığına değinmiştik. Madnasa Antik kenti de bir Leleg kentidir. Henüz bölgede kapsamlı kazıların yapılmamış olması nedeniyle hakkında çok fazla bilgi yoktur. Ancak Türkbükü’nün sırtlarında kayalara oyulmuş duran mezarlar hem hüzünlü hem de ürkütücüdür. Kent halkının, Karia Kralı Mausolos tarafından Halikarnas’ta yaşamaya zorlandığı ve kenti terk ettiği tahmin edilmektedir.
Tatlı ve tuzlu suyun buluştuğu bir göl: Gölköy Gölü
Etrafı her ne kadar oteller ve yazlık sitelerle sarılmış olsa da hala çok özel bir doğal yaşam alanıdır. Yakın çevresi koruma altındadır. Göl etrafında Gölköy Hurması adı verilen ve dünyada sadece buraya özgü endemik bir palmiye türü yaşamaktadır. Göl ise hala çok sayıda canlı türü için bir yaşam kaynağıdır. Su kaplumbağalarının yanı sıra balıkçıl, ibibik, yalıçapkını kuyruksallayan gibi kuş türlerine rastlayabilirsiniz. Bodrum modernleşmeden önce bu gölde kefal ve sazan gibi balıkların tutulabildiği, göl çevresindeki sazlıklardan da hasır yapıldığı söylenir.
Göltürkbükü, şık otellere, gastronomi meraklılarını mest edecek restoranlara, gece hayatını ve eğlenceyi sevenleri sevindirecek çok sayıda kulübe de sahip.
Kısacası bu burası dört dörtlük bir tatil beldesi.
Ben Bodrum’da tatil yaptım diyebilmeniz için Göltürkbükü’nü mutlaka görmeniz ve yaşamanız gerek.