İstanbul’u her yıl ziyaret eden yabancı turist sayısı 16 milyonu buluyor. Yerli turistlerle birlikte bu sayı 30 milyonu aşıyor. 200 bini aşkın yatak sayısıyla İstanbul’un yılın 12 ayı milyonlarca insana kapılarını açıyor.
Bu mega şehir birçok medeniyetin izlerini taşıyan zengin tarihi dokusu, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak birçok esere ev sahipliği yapması ve dünya çapında ünlü mimari yapıları ile turistler için önemli bir destinasyon. Topkapı, Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları, Ayasofya, Süleymaniye, Sultanahmet ve Fatih Camileri, Kapalıçarşı, Beyazıt, Galata ve Kız Kuleleri, iki kıtayı birbirine bağlayan köprüler, Yerebatan Sarnıcı, Çamlıca Tepesi gibi yüzlerce eser ve mekân mutlaka görülmeli.
Şehir ayrıca yemek kültürü, alışveriş olanakları, eğlence mekânları ve gece hayatı ile de ünlü. İstanbul'un tarihi semtleri arasında yer alan Karaköy, Beyoğlu, Eminönü, Balat ve Kadıköy, turistlerin alışveriş ve eğlence için tercih ettikleri yerlerin başında.
Kısacası İstanbul’u gezmek, kentin dokusunu hissetmek, güzelliklerini yaşamak için birkaç gün yetmez. Özellikle de Boğaz, Haliç, Prens Adaları’nı dolu dolu gezmeden olmaz.
İhtişamıyla hayranlık uyandıran İstanbul Boğazı!
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, tarihten bugüne hem turistik hem de ekonomik açıdan önemli bir su yolu. Marmara Denizi ile Karadeniz’i buluşturan boğaz, ortalama 60 metre derinliğe ve 700 metreden 3,5 kilometreye kadar varan genişliğe sahip. Günümüzde İstanbul Boğazı’ndan bir yılda geçen gemi sayısı ortalama 50 bin civarındadır.
İstanbul’un kalbinde yer alan Boğaz günün her saati muhteşem manzaralar sunuyor. Boğaziçi’nde yer alan, bir çırpıda sayılabilecek turistik ve tarihî mekânlar arasında; Kız Kulesi, Dolmabahçe Sarayı, Ortaköy’de yer alan ve Ortaköy Camii olarak da bilinen Büyük Mecidiye Camii, Çırağan Sarayı, Küçüksu Kasrı, birbiriyle bakışan Anadolu ve Rumeli Hisarları, Beylerbeyi Sarayı, Galatasaray Adası kesinlikle görülmeye değer zenginlikler. Boğaz’a kıyısı olan ilçelerden Kadıköy, Üsküdar ve Beykoz Anadolu yakasındayken Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş ve Sarıyer ise Avrupa yakasında yer alır.
İstanbul Boğazı’nda şehir hatlarına bağlı 51 iskele bulunuyor. İrili ufaklı özel iskelelere de sahip olan Boğaz, tekne gezisi için belki de dünyadaki en efsanevi sulardan biri. Özel akşam yemeği organizasyonları, kutlamalar, tarihî geziler, fotoğraf çekimleri, romantik seyahatler yapabileceğiniz gibi özellikle yaz aylarında koylarında yüzebilirsiniz. Bu tekne geziniz sırasında size martılar yol gösterecek!
Doğal bir liman: Haliç
Fatih ve Beyoğlu ilçelerini birbirinden ayıran Haliç, tarihte Venedikliler ve Cenevizlilerin idaresindeydi ve İpek Yolu gibi önemli ticaret yolları üzerinde yer alıyordu. Bugün Haliç’in güneyinde, tarihî yarımadada yer alan eski camileri, Doğu Roma İmparatorluğu ve Osmanlıdan kalma eserleri görebilir, esen rüzgârda İstanbul’un geçmişini hissedebilirsiniz. Kuzeyinde bulunan Karaköy, Cihangir, Galata gibi semtlerde kahvenizi içip şık restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Karaköy, kahvaltı için iyi bir seçenek olacaktır. Galata ve civarında yer alan sanat galerilerini de es geçmemenizi tavsiye ederiz.
Şunu da belirtmeden geçmeyelim: Cenevizlilerden kalma Galata Kulesi’yle karşılaştığınızda onun fotoğraflardaki hâlinden daha da ihtişamlı olduğunu göreceksiniz!
İstanbul’un 39 ilçesinden biri: Adalar
Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada bugün İstanbul’un en kıymetli değerlerinden şüphesiz. Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin, Sait Faik Abasıyanık gibi birçok yazara ev sahipliği yapmış, muhteşem doğası ve dokusuyla turistlerin dolup taştığı adalar, Prens Adaları olarak biliniyor. Bu isimle anılıyor olma sebebi, akla ilk geldiği şekilde, bu adaların prenslere layık olması değil; tarih boyunca prensler, devlet adamları, imparatorların sürgün yeri olması! Malazgirt Savaşı’nda yenilen Bizans imparatoru Romen Diyojen de yerini alan yeni imparator tarafından Kınalıada’ya sürgüne gönderilmiş ve burada ölmüştür. Romen Diyojen’in mezarı Kınalıada’da yer almaktadır.
Adalar, baharla beraber sayıları artan turistler için büyük bir cazibe merkezi. Sokaklarında gezerken insana birçok duyguyu yaşatıyor. Romantik buluşmalar, güzel akşam yemekleri, ailecek yapılan piknikler, şehirden kaçmak için çıkılan kısa tatiller için biçilmiş kaftan.
Otomobillerin yer almadığı adaları gezmenin en keyifli yollarından biri bisiklet. Merak etmeyin bisikletiniz yoksa Adalar’a geldiğinizde kiralayabilirsiniz. Ama dikkatli olun, ağaçlı yollardan ilerlerken size göz kırpan denizin harikulade manzarasına kapılıp dengenizi kaybedebilirsiniz!