Prens Adaları, İstanbul'un Anadolu Yakası’nın kıyılarının açıklarında, Marmara Denizi'nde yer alan bir takımadadır. Büyüklü küçüklü dokuz adadan oluşan bu takımadanın; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedef Adası olmak üzere beş tanesinde sürekli yerleşim var ve turistik geziler de bu adalara yapılmakta.
Prens Adaları’nın En Meşhuru: Büyükada
Büyükada, Prens Adaları'nın en büyük ve en popüler adasıdır. Ada; tarihî mimarisi, eşsiz manzaraları ve plajlarıyla ziyaretçilerine keyifli bir tatil deneyimi sunuyor. Bisiklet kiralayarak veya yürüyüş yaparak adanın sokaklarında keşfe çıkabilir ve Aya Yorgi Manastırı'na tırmanarak muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Yanınıza su almayı unutmayın, yokuşları çıkarken ihtiyaç duyabilirsiniz.
Büyükada'nın kültürel çeşitliliği de oldukça zengindir. Adada Büyükada Rum Yetimhanesi, Hamidiye Camii, Reşat Nuri Güntekin’in evi, Fabiato Köşkü gibi farklı kültürlere ait tarihî yapılar ve müzeler göreceksiniz. Ayrıca, adanın farklı bölgelerinde, Ege ve Akdeniz mutfağından lezzetler sunan restoranlar, kafeler ve sokak lezzetlerini bulabilirsiniz.
Doğanın ve Tarihin Buluşma Noktası: Heybeliada
Heybeliada,
İstanbul'daki Prens Adaları arasında ikinci en büyük adadır. Doğal güzelliklerle dolu adada zeytin ağaçları ve çam ormanları arasında yürüyüş veya bisiklet turu yapabilirsiniz. Birbirinden güzel plajları da olan Heybeliada, doğayla iç içe bir tatil geçirmek isteyenler için mükemmel bir seçim olacaktır.
Heybeliada'nın en önemli cazibe merkezlerinden biri, tarihî Ruhban Okulu'dur. Bu güzel yapının tarihî mimarisi ve deniz manzarası kesinlikle görülmeye değer. Ayrıca Doğu Roma döneminden kalma Heybeliada Ayios Nikolaos Manastırı’nı, Heybeliada Sanatoryumu’nu, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi’ni ve Değirmenburnu’nu da mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Huzurun, Yeşilin ve Denizin Adası: Burgazada
Burgazada, Prens Adaları arasında, büyüklük bakımından üçüncü sıradaki adadır. Tıpkı diğer adalar gibi Burgazada’nın da muhteşem bir doğası var. Özellikle Heybeliada’ya bakan yamacında bulunan ahşap köşkler oldukça etkileyici bir görsel şölen sunuyor.
Burgazada daha sakin bir tatil yapmak isteyenler için birebir. Global ve lokal lezzetleri tadabileceğiniz harika restoranları da var. Harikulade manzarada gün batımını seyrederken yediğiniz yemeği asla unutamayacaksınız.
Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Madam Marta Koyu, Aya Yani Kilisesi gibi birbirinden değerli tarihî ve kültürel yapıları ve doğal güzellikleri keşfetme fırsatını kaçırmayın.
İstanbul’a En Yakın Ada: Kınalıada
Kınalıada her ne kadar Sedef Adası’ndan büyük olsa da Prens Adaları arasında en küçük ada olarak bilinir. Diğer adalara göre daha az ağaçlık alana sahip ve oldukça taşlık olan bu adadan çıkarılan taşlar geçmişte Haydarpaşa Limanı ve Tophane Rıhtımı’nın yapımında kullanılmıştır. Doğu Roma döneminde şehrin surlarını inşa ederken de buradan çıkarılan taşlardan yararlanılmıştır.
Kınalıada’nın ne kadar küçük ve şirin olduğunu anlamak için ortalama yarım saatlik bir yürüyüş yeterli olacaktır. Bunun yanı sıra adada bulunan Dönüşüm Manastırı, Kınalıada Camii, Surp Krikor Lusaroviç Kilisesi, Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Hristos Tepesi ve Manastırı kesinlikle görülmeye değer.
İstanbul’u Gezip de Adalar’ı Görmemek Olmaz!
Siz de son derece keyifli bir deniz yolculuğuyla, sefer saatlerinden bağımsız olarak gelip bu adaların güzelliğini yerinde görmek, hatta yaz mevsiminde adaların kıyılarında yattan denize girmek ve özgürce yüzmek istiyorsanız
yatkiralama.com’dan zevkinize ve bütçenize uygun olan yatı seçerek kiralayabilirsiniz.