Yüzmeye doyamayacağınız bir deniz, insanı tazeleyen tertemiz bir hava, en sıcak günlerde bile ferahlık veren tatlı bir esinti ve el değmemiş bir doğa. Marmaris’in en güzel koyları sıralamasında her zaman ilk sıralarda yer alan Dirsekbükü özetle cennetten bir köşe. Bu koyda turkuaz denize dalmak, kıyıda yürüyüşe çıkmak, teknelerde satılan yerel bazlamaların tadına bakmak müthiş bir keyif.
Hisarönü Körfezi’nin güneybatısında Ağıl Burnu’nun ise güneyinde kalan Dirsekbükü Koyu, tabiat ananın oya gibi işlediği Marmaris kıyılarının en ücra noktalarından birinde yer alıyor. Koya en yakın yerleşim yeri Bozburun ve Selimiye köyleri ancak bu köylerden koya karayolu bulunmuyor. İyi ki de bulunmuyor yoksa Dirsekbükü’nde de devasa oteller yükselir, doğa bu kadar bakir ve temiz kalamazdı.
Koyun arazisi Hisarönü bölgesinin tipik arazi yapısına sahip. Kayalık ve makilikten oluşan bu bölgede yüksek ağaçlar ya da orman oluşumları bulunmuyor. Marmaris’in o müthiş girintili çıkıntılı coğrafyası kıyıdaki her girintinin eşsiz güzellikteki koylara dönüşmesini sağlamış. Koyda yerleşim yok gündüzleri sadece tekneden satış yapan birkaç köylünün sandalı var. Koy içinde en uç noktada bir restoran mevcut. Bu yüzden Dirsekbükü dinginlik peşinde koşan ve doğanın güzelliklerini yaşamak isteyenlerin tam aradığı yer. Öyle ki geceleri kıyıya ışık tuttuğunuzda avlanan tilkileri bile görebiliyorsunuz.
En sıcak günde bile tatlı bir esinti var
Koy yaz mevsiminde genellikle rüzgâr almıyor. Ama havası bunaltıcı değil, en sıcak günlerde bile tatlı bir esintisi var. Deniz suyu serin ve çok temiz. Zaten çevrede kalıcı bir yerleşim olmadığı için denizi kirletecek bir kaynak da yok. Sadece ziyaretçilerin ayrılırken koyu temiz bırakması bile koyun temiz kalması için yeterli.
Deniz kaplumbağalarıyla yüzme isteyenlere
Dirsekbükü’ndeki deniz Marmaris’in en güzel denizlerinden biri. Kıyıya ve kayalıklara yakın yerlerde turkuaz renk iyice yoğunlaşıyor. Denizin dibi tamamen kum. Su berrak, şeffaf ve görüş mesafesi çok yüksek. Yanınızda mutlaka şnorkel ve deniz gözlüğünü olsun. Çünkü çok sayıda farklı balık türleri görecek, hatta yüzerken deniz kaplumbağalarına eşlik edeceksiniz. Yüzerken koyun orta kısımlarına çok girmemeye çalışın. Tekne ve zodyak bot trafiği risk yaratabilir. Olabildiğince kıyılara yakın kalmanız veya teknenizin çevresinde yüzmeniz çok daha güvenli olacaktır.
Bazlamaların tadına doyum olmuyor
Koy içindeki en uç noktada bulunan restoran kendi elektriğini kendi üretiyor, suyu kuyudan çekiyor, diğer tüm malzemeleri de deniz yolu ile getiriyor. Öyle lüks ve şatafatlı bir yer değil ama salaş da değil, şirin ve samimi bir mekân. Önünde küçük bir taş fırın ve birkaç teknenin bağlanabileceği bir iskele var. Teknenizi iskeleye bağlamak istemezseniz, telefon ettiğinizde küçük bir tekneyle gelip sizi yatınızdan alıyor ve restorana getiriyorlar. Yüksek sezonlarda rezervasyonsuz yer bulmak oldukça zor. Kalamar, karides ahtapot, levrek gibi nefis deniz ürünleri eşliğinde öğlen ya da akşam yemeklerini yemeniz mümkün. Restoran sahibi, bahçesindeki taş fırında odun ateşinde pişirdiği bazlamaları sabah sandalla açılıp koyda konaklayan teknelere getiriyor. Ayrıca koyun yüzer bakkalı da var. Yatçılar, bahçeden toplanmış taze sebze, meyve ve temel ihtiyaç maddelerini sandaldan servis yapan bu bakkaldan ya da arada bir uğrayan diğer köylülerin sandallarından alabiliyor. Restoranın sahipleri ve sandaldan satış yapan köylüler dâhil herkes çok güler yüzlü ve sıcakkanlı. Büyükşehirden geldiyseniz, bu koyda kendinizi başka bir gezegendeymiş gibi hissediyorsunuz.
Dirsekbükü Koyu’na ulaşım
Yat kiralamak, Dirsekbükü’ne ulaşmanın en güzel ve konforlu yolu. Eğer macera arayan bir doğa yürüyüşçüsü ya da off-road sürücüsü değilseniz bu koya ulaşmanın başka bir yolu yok. Zamanınızı en iyi kullanacak şekilde, size en elverişli konumdan yat kiralayabilir ve yata bindiğiniz o andan itibaren konfor ve keyif içinde Dirsekbükü Koyu’na ulaşabilirsiniz.