Göcek’te birbirini kıskandıracak güzellikte çok sayıda koy bulunuyor. Hatta öyle ki koy içinde koylar mevcut. Hayran kalacağınız Kapı Koyu da aslında koy içindeki koylardan biri. Kapıdağ Yarımadası’nın ana karaya bağlandığı dar girinti Manastır Koyu olarak bilinir. Bu koyun kuzeybatı yönü Kapı Koyu, komşusu güney batı yönü ise Kleopatra Hamam Koyu olarak bilinir. Hangi yöne bakarsanız bakın değişmeyen tek şey doğanın nefes kesici güzelliğidir.
Çam ağaçlarının turkuaz denizle buluştuğu Kapı Koyu, gerçekten dinlenmek ve huzur bulmak isteyenlerin sığındığı cennetten bir köşedir. Neredeyse hiç dalga almayan Kapı Koyu, aslında açık denize yakındır. Bu nedenle koyda her zaman hafif bir esinti vardır ki yaz günlerinde bu esinti bulunmaz bir nimettir. Hatta Göcek’te yaz günlerinin en serin koyu Kapı Koyu'dur diyebiliriz.
Kapı Koyu, Göcek’teki diğer kıyılar ve koylar gibi “Özel Çevre Koruma” kapsamında yer almaktadır. Bu yüzden Kapı Koyu'nda da vahşi yapılaşmaya, gürültü kirliliğine, mangal terörüne vb rastlayamazsınız. Sakinliği, dinginliği, doğallığı adeta hücrelerinize kadar hissedebilirsiniz.
Tepedeki antik kenti koruyan kale duvarları sahile kadar iniyor
Kapıdağ Yarımadası korunaklı coğrafi konumu nedeniyle eski uygarlıkların yaşamak için tercih ettiği bir yer olmuş. Tepede de bir antik kent kurulmuş. Ama zaman ve doğa, bu antik kentin kalıntılarını silmiş. Yine de karaya çıkıp yapacağınız kısa bir yürüyüşte sahilden tepeye doğru çıkan ve kenti koruma amacıyla yapıldığı sanılan bir kale duvarı kalıntısına rastlayacaksınız. Bir kale duvarı nedeniyle, Kapı Koyu’nun diğer adı Kale Koyu’dur.
Zaten koyun diğer ucundaki
Hamam Koyu'nda da yarısı denizde yarısı kıyıda kalmış antik hamam ve manastır kalıntıları bulunmaktadır.
Tepeye doğru yürüyüş ise çok keyiflidir. Eğer zirveye ulaşırsanız, yarımadanın diğer tarafında yer alan Gökgemile Koyu’nun güzelliklerini seyredebilirsiniz. Yürüyüş sırasında çevrenize dikkatli gözlerle baktığınızda birçok tarihi kalıntıya da rastlayabilirsiniz.
Kapı Koyu'nda yatçılara özel restoran var
Kapı Koyu’nun girişinde teknelere hizmet veren ve önünde iki ahşap iskele olan bir de restoran bulunuyor. Eğer yemeğinizi teknede kendiniz hazırlamak istemezseniz, bu restoranda dinlenip yemeklerin ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Restoranın plaj tarafında, muz ağaçları ile çevrilmiş çatısı hasırla kaplı çok çekici bir bar bulunuyor. Burada güzel manzara ve müzikler eşliğinde içkinizi yudumlayıp serinleyebilirsiniz.
Turkuaz ve berrak bir deniz Kapı Koyu'nda sizi bekliyor
Kapı Koyu’nda plaj keyfi yapabileceğiniz çok fazla kumsal yok. Ağaçlar denize kadar iniyor. Ama illa kumsal isterseniz koyun girişinde, restoranın yanındaki beyaz kumlu küçük sahili kullanabilirsiniz. Deniz oldukça derin ama turkuaz ve çok temiz. Deniz gözlüğünüz yanınızda olsun çünkü balıklarla birlikte yüzmekten çok hoşlanacaksınız.
Kapı Koyu’na ulaşım
Kapı Koyu'na özel aracınızla karayolundan gelmeniz mümkün değil. Karayolu, yaklaşık iki saat yürüyüş mesafesindeki
Sarsala Koyu'nda sona eriyor. Zaten bölgede kamp yapmak, ateş yakmak gibi etkinlikler yasak, bu nedenle yürüyerek ulaşmanın spor haricinde pek bir anlamı yok. Kapı Koyu’na ulaşım için en makul alternatif yat kiralamak. Eğer kiralama yapma imkânınız varsa, dünyanın en güzel coğrafyalarından birinde hayatınızın en güzel tatilini yaşayacağınızdan emin olabilirsiniz.