Marmaris’te görülmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda bulunan Köyceğiz Gölü, hem tarihi hem doğal çok sayıda güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Köyceğiz Gölü’nü Akdeniz’e bağlayan Dalyan Kanalı (Boğazı) ise tüm canlılar için eşsiz bir yaşam kaynağı. Dalyan’ın ünü Türkiye sınırlarını aşmış olan şifalı çamur banyosu da bu kanalın göl tarafında bulunuyor.
Dalyan ismi, Köyceğiz ve Marmaris’le özdeşleşmiş olsa da aslında Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı bir mahalledir. Dalyan genellikle tatlı su kaynakları ile denizin birleştiği yerlerde, balık tutulabilen sazlık alanlara verilen Rumca kökenli bir isim. Türkiye’de bu isme sahip çok sayıda bölge var. Ancak Marmaris yakınlarındaki Dalyan, gerçek anlamda bir doğa harikası. Binlerce yıllık Kaunos antik kentinin yanı başında, dağlara oyulmuş görkemli kral mezarlarının gölgesindeki Dalyan, çok sayıda kanaldan oluşmuş, zengin bio çeşitliliğe sahip fauna ve florasıyla benzeri az bulunur bir habitat.
Kanalların denize döküldüğü yerde ise 4,5 km uzunluğundaki meşhur İztuzu Plajı bulunuyor. Bu plaj, koruma altında bulunan dünyaca ünlü Caretta Caretta kaplumbağalarının doğal üreme alanı.
Bu yazının konusu çamur banyosu olsa da bu bölgede görülecek o kadar çok yer, yapılacak o kadar çok aktivite var ki saymakla bitmez. Marmaris’e geldiğinizde Dalyan - Köyceğiz çevresine birkaç gün ayırmanız şart.
Dustin Hoffman ve Sting de burada çamur banyosu yapmış
Dalyan’ın üstü tarihi ve doğal zenginliklerle kaplı. Ama burada bazı bölgeler var ki zenginlik toprağın içinde saklı. Çamur banyosu yapılan yerlerde, sodyum, klorür, hidrojen sülfür, radon gazı ve florür ve kükürt içeren 39 derece sıcaklıktaki termal su ve çok sayıda mineral içeren bölgeye has killi toprağın birleşmesinden organik çamur havuzları oluşmuş. Bu havuzların keskin bir kükürt kokusu var, ama içine girdikten birkaç dakika sonra alışıyorsunuz.
Bu çamurun cildi güzelleştirdiği ve gençleştirdiğine, selülitin ve çeşitli deri hastalıklarının, damar sertliği, tansiyon, romatizma, kireçlenme, siyatik ve bel rahatsızlıklarının tedavisine yardımcı olduğuna inanılıyor. Strese ve kas gerginliğine de iyi geldiği, bedensel ve zihinsel iyileşme sunduğu söyleniyor. Hatta öyle ki 1990’larda bölgeyi ziyaret etmiş Oscarlı oyuncu Dustin Hoffman ve müzisyen Sting de bu havuzlarda çamur banyosunu denemiş.
Bizce bu banyoların en önemli etkisi yaşattığı eğlence. Stresinize iyi geleceği kesin.
Çamur banyosu nasıl yapılır?
Önce çamur havuzuna giriyorsunuz. Özellikle dipteki killi çamura ulaşıp onu yüzünüze ve tüm vücuduna sürüyorsunuz. Ardından havuzdan çıkıp güneş altında çamurun kurumasını bekliyorsunuz.
Bu sırada çamur teninizi geriyor ve kırışıklıklar azalıyor. Çamurdaki mineraller de derinize nüfuz ediyor. Bu esnada insanlar adeta toprak heykellere dönüşüyor. Başlıyorsunuz kendinize ve arkadaşlarınıza gülmeye ve çok eğleniyorsunuz. Telefonunuza mutlaka su geçirmez kap alın çünkü elleriniz çamurluyken çok sayıda fotoğraf çekmek isteyeceksiniz.
Çamur kuruduktan sonra bazı işletmelerde sıcak su kaynağına bazı işletmelerde ise soğuk duşa giriyorsunuz. Bazıları bu kürü 21 defa yaparsanız kesin etki göreceğinizi söylüyor. Öyle ki eski zamanlarda bu bölgeye gelip çadır kuranlar ve 21 gün çamur banyosu için kalanlar varmış.
Nerede yapılır?
Bölgede çamur banyosu hizmeti veren çok sayıda işletme var. Bunlardan özellikle Dalyan Kanalı kıyısında bulunan bilindik yeri seçmekte fayda var. Son zamanlarda küçük hatta merdiven altı diye tabir edilebilecek yerler de piyasaya çıkmış durumda.
Çamur banyosu için ya tekne turuna katılmak ya da Dalyan civarından tekne kiralamak gerekiyor.
Tekneler işletmenin önündeki iskeleye yanaşıyor. Dalyan içinden yürüyüşle de gelmek mümkün ama çok konforlu bir yürüyüş olmadığı söyleniyor.
Bölgede wellness ve spa merkezi olarak hizmet veren yerlerde bulunuyor. Onlara özel aracınızla da gitmeniz mümkün.
Tekne turuna katıldığınızda çamur banyosuna giriş ücretleri daha ekonomik oluyor, üstelik çevredeki tur bünyesinde çevredeki birçok turistik noktayı çabuk çabuk görme imkanı yakalıyorsunuz. Ama yukarıda da yazdığımız gibi, bu bölgenin hakkını verebilmek için birkaç gün ayırmak gerekli. Gelmişken iyice gezin çünkü Türkiye’de görülecek çok yer var, kim bilir bir daha ne zaman yolunuz düşer.